Anna Psikoloji bünyesindeki klinik psikologlar, psikolojik hastalık olarak değerlendirilmeyen ilişki problemleri (eş, arkadaş, ebeveynler), bir yakının kaybı, iş yaşamı, özel ve sosyal yaşamdaki stresli durumlar, uyum sorunları, çocukluk dönemindeki olumsuz yaşam olayları gibi yaşantısal konularda da psikolojik danışmanlık hizmeti sunmaktadırlar.

Anna Psikoloji’de seanslar genellikle haftada bir şeklinde planlanır. Bazı durumlarda danışanın terapiye getirdiği sorun ve sıkıntılarına göre terapist daha etkili sonuç almak için seans sıklığını haftada iki şeklinde planlamayı danışana teklif edebilir. Seans başlangıcı haftada bir şeklinde başlamakla birlikte sürece göre değişiklik gösterebilir.

Randevunuzu seanstan (iki-üç) gün önce iptal ettiğinizde ücretin tamamı iade edilir ya da dilerseniz bir sonraki seansınız için saklanır. Seans gün içinde iptal edilmesi durumunda seans ücreti iade edilmez.

Anna psikoloji’de seans süresi 50 dakikadır.

Anna psikoloji’de pazar günü hariç haftanın her günü açıktır. Seanslar sabah 09:00’da başlar ve en son seans saati akşam 19:00’dur. Daha geç saatlerde seans talebiniz varsa lütfen bizimle iletişime geçin. Her bir terapistin çalışma günü ve saati farklılık gösterir. Detaylı bilgi için klinik asistanlarımız ile iletişime geçebilirsiniz.

  1. Psikologlarımız sayfasından terapi almak istediğiniz psikoloğunuzu belirledikten sonra “Randevu al” butonuna tıkladığınızda karşınıza ilgili çalışma takvimi çıkacaktır. Bu takvimde size göre ve takvimin boşluğuna göre gün ve saati seçerek ilerleyin.
  2. Bir sonraki adımda karşınıza randevuyu oluşturabilmemiz için doldurmanız gereken bilgilerin olduğu bir form çıkacaktır. Formu doldurup ilerleyin.
  3. Seans  tipinizi seçtikten sonra son adımda karşınıza gelen ekranda ödemeyi gerçekleştirdiğinizde randevunuz oluşur.
  4. Yüz yüze seanslar için ödemeyi seanstan sonra nakit ya da banka yoluyla havale işlemi ile de gerçekleştirebilirsiniz.
  5. Alternatif olarak, +90 536 245 13 74 numaralı telefondan klinik asistanlarımızı arayarak da randevunuzu oluşturabilirsiniz.


En temel sorumluluğunuz planlanan oturumlara düzenli olarak katılmanızdır. Oturuma gelmenizi engelleyecek bir durum söz konusu olduğunda, bunu, oturumdan bir gün önce ya da olabildiğince erken bir tarihte danışmanınıza bildirmeniz gerekmektedir.

Oturumlara kararlaştırılan saatte gelmeniz önemlidir. Oturumlar 50 dakika ile sınırlandırılmıştır. Geç kaldığınız takdirde, geç kaldığınız süre 50 dakikanın içine katılmaktadır.

Eğer danışma oturumlarından yararlanamadığınızı düşünüyorsanız, görüşmeleri sonlandırmadan önce bunu danışmanınıza söylemeniz son derece önemlidir.

Hayır. Psikolojik danışman ilaç önermez. Sadece psikiyatrist veya hekim ilaç önerebilir. Eğer danışma sürecinde ilaç kullanımı ihtiyacı ortaya çıkarsa, gerekli yönlendirmeler yapılır.

Sizinle alakalı olmadığını düşündüğünüz veya uygun bulmadığınız sorulara cevap vermeyi veya bu konularda tartışmayı kabul etmeyebilirsiniz. Danışmanınızın eğitimi, deneyimi, çalışma yöntemi hakkında sorular sorabilirsiniz. İstediğiniz zaman bunu danışmanınızla paylaştıktan sonra danışmanlığı sonlandırabilirsiniz. Dilerseniz danışmanınızı değiştirmeyi talep edebilirsiniz.

Psikolojik danışma sürecinde danışmanınız size düşüncelerinizi ve duygularınızı söze dökmek için güvenli bir ortam sağlar. Bu dolaylı olarak duygu ve düşüncelerinizi daha iyi anlamanızı ve onlar üzerinde kontrol kazanmanızı sağlar. Zorlukları ve sorunları görmezden gelip yokmuş gibi davranmaktansa onlarla yüzleşmek beraberinde belli bir rahatlama ve umut da getirir.

Günlük hayatınızı ve eğitim sürecinizi engelleyen tüm güncel sorunlarınızda psikolojik danışmanlık hizmetlerinden yararlanabilirsiniz

  • Kendinizi ve çevrenizi daha iyi tanımak istiyorsanız
  • Yalnızlık ve utangaçlık ile başa çıkmak istiyorsanız
  • İlişkilerinizde etkili iletişim kurmak istiyorsanız
  • Özgüven ve girişkenlik konularında zorluk yaşadığınızı düşünüyorsanız
  • Stres ve kaygı ile başetmek istiyorsanız
  • Sınavlar ve notlar ile probleminiz varsa
  • Mesleki alanlarda kendinize bir yol çizmek istiyorsanız
  • Her türlü karar verme güçlüğü çekiyorsanız
  • Uyum zorluğu yaşıyorsanız
  • Yaşamım nereye doğru gidiyor diye endişeleniyorsanız
  • Kimseye anlatamadığınız ancak paylaşmak gerekliliği hissettiğiniz duygu ve düşünceleriniz olduğuna inanıyorsanız
  • Zamanı etkili kullanamıyorsanız
  • Nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız
  • Kendinizi daha iyi tanımak istiyorsanız
  • Çalıştığınız halde başarılı olamıyorsanız
  • Hayatınızda birşeylerin ters gittiğini düşünüyorsanız
  • İnsanlarla daha etkili iletişim kurmak ve duygularınızı etkili şekilde ifade etmek istiyorsanız
  • Stresli ve aşırı kaygılıyım diyorsanız
  • Bulunduğunuz ortama uyum sağlayamadığınızı düşünüyorsanız, terapiye başlayabilirsiniz.


Tabii ki hayır. Terapi hizmeti almanız, sizin ne zayıf karakterli olduğunuz ne de güçsüz olduğunuz anlamına gelir. Terapi almaya karar veren kişi sadece problemlerinin farkına varan, onu çözmeye çalışan ve zorluklarla başederken biraz yardım almanın kendisine iyi geleceğini bilen kişidir. Bu daha çok cesur davranmak olarak nitelendirilebilecek bir davranıştır.

Psikolojik Danışma en yakın arkadaşınızla sorunlarımı konuşmaktan farklıdır. Psikolojik Danışmanlık size bir arkadaşla konuşmaktan daha fazlasını sunabilir; danışmanınızla paylaştığınız zaman tamamen size aittir ve sizin için önemli olan konuyu konuşmak içindir. Bütün konuşma size adanmıştır. Ve bu bir gizlilik kuralı içinde yapılır. Arkadaşlarınızın ve ailenizin yorumları ve önerileri yanlı ve önyargılı olabilir oysa danışmanlar tarafsızdırlar ve konuya eleştirel yaklaşmazlar, sadece sizi ve içinde bulunduğunuz durumu en iyi şekilde anlamaya çalışırlar. 

Başlangıçta kendinizi endişeli, utangaç hissedebilirsiniz. Terapistiniz ilk görüşmede kendinizi rahatsız hissetmenizi ve tedbirli yaklaşmanızı çok doğal karşılayacaktır. Güven ve anlayışla kendinizi daha rahat hissetmenize yardım edecektir. Geçen zamanla birlikte siz de daha rahat ve açık olabileceğinizi göreceksiniz.

Sizinle sıkıntılarınız üzerinde konuşur, çalışır, fakat sorunlarınızı sizin adınıza çözemez, çünkü hayatınızın süreçleri ve zorlukları hakkındaki detayları ancak “siz” en iyi şekilde bilebilir, en uygun çözüme “siz” karar verebilir ve bu çözüm ve değişimleri hayatınızda “siz” uygulayabilirsiniz. Bunu yapabilecek tek kişi sizsiniz. Unutmayın terapistler ellerinde sihirli değnek olan kişiler değildir.

Terapistiniz öğüt vermez veya sizi belli bir yolu izlemeniz için ikna etmeye çalışmaz. Öte yandan kendinizi daha iyi anlamanız, sorunlarınızı çözmeye başlamanız ve bunlar için becerilerinizi geliştirmeniz için size güvenli bir alan sağlar.

Terapi süreci kişiye ve duruma göre değişiklik gösterir. Bazen birkaç seans yeterli olurken, bazı durumlarda uzun süreli ve düzenli bir terapi sürecine girmek gerekebilir. Örneğin, ciddi bir depresyon, başa çıkmakta zorlanılan hafif bir stres durumundan daha fazla tedavi ve danışmanlık gerektirir. Sorunun ciddiyeti ayrıca tedavi süresini ve yoğunluğunu da etkiler. Yoğunluk, seansların sıklığının planlanmasıyla ilgilidir. Kronik, uzun süreli depresyon, reaktif bir depresyondan daha uzun ve daha yoğun tedavi gerektirir. Seçilen tedavi hedefleri de tedavinin süresini etkiler. Tedavi hedefi “kendi başıma idare edebilecek kadar iyi hissetmek” ya da “hayatımı idare etme yöntemimi tamamen değiştirmek” olabilir. aynı zamanda duruma göre tercih edilen terapi yöntemi de süre konusunda belirleyicidir. Bilişsel Davranışçı Terapi yöntemleri çözüm odaklı olduğundan daha kısa sürede işlevselliği kazandırmayı amaçlamaktadır. Bu ve bunun gibi kararları uzmanınızla beraberce kararlaştırmak en doğrusu olacaktır. Unutmayın ki terapi de devamlılık İyileşme göstermek ile tedaviyi başarıyla tamamlamak çoğunlukla karıştırılabilmektedir. Uzmanınızla kararlaştırdığınız seans aralıklarına mutlaka sadık kalmanızı öneririz.

Terapi ilişkisinde en önem verilen konulardan biri gizliliktir. Her türlü bilgi gizli tutulur. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezinde, bilgi ve kayıtların saklanması, başkalarıyla paylaşılması ya da yok edilmesinde etik kurallar geçerlidir. Tüm kayıtlar (görüşme notları, test verileri, yazışmalar ve her türlü diğer dokümanlar) danışmanınızın sorumluluğundadır ve danışan harici kimseyle paylaşılmaz. Sadece kişinin veya bir başkasının yaşamını tehlikeye atacak bir durum söz konusu olduğunda ilgili bilgilerin paylaşımı, danışanın izniyle, gerçekleştirilebilir.

Psikoloğa gitmek için özellikle bir durum yaşamanıza gerek yok. Duygu ve düşüncelerin etki ettiği davranışlar üzerine de destek alınabilir. Fakat genellikle psikolojik desteğe kişi sorunlarıyla baş edemediği hale geldiğinde başvurur. Kimi zaman kişiyi içinde bulunduğu yaşamış olduğu durum rahatsız eder kendisi başvurur kimi zaman da çevresinin desteğiyle uzmana yönlendirilir. Çocuk ve ergenlerde aile çocukta oluşan durumu fark edip psikoloğa ihtiyaç duyar.

Sizin terapiye getirdiğiniz durum esnasında terapistinizle süreç başlamaktadır. Kişinin günlük yaşantısını etkilediği yaşamış olduğu durumla başa çıkmasını öğreten bir süreçtir. Terapi boyunca kişi duygularının düşüncelerinin ve davranışlarının neden nasıl hangi zaman ve durum da ortaya çıktığını farkına varır. Terapide kişinin getirdiği bütün alanlar üzerinde çalışılır örnek olarak kaygı, depresyon, eş aile ve arkadaş ilişkileri okul ya da meslek hayatı gibi durumlar vb.. Terapi sürecinde danışanın beklenti ve terapi hedeflerinin sağlanması oldukça önemlidir. Terapistler süreç içerisinde öğütte bulunmaz ve danışanın yerine karar vermezler. Terapide danışanın sorun çözme becerisine dair kendi yeterliliğine olan inancı üzerinde çalışılır.

ONLİNE TERAPİ

Randevunuzu sistem üzerinden yapabilirsiniz. Klinik asistanlarımız size telefon aracılığıyla ulaşarak terapi süreci ve işleyiş hakkında bilgi verecek ve süreçle ilgili açıklamaları yapacaktır.

Online terapi süreci (Google Meet, Zoom, Whatsapp,…) üzerinden yapılan görüntülü görüşmelerle yürütülür. Randevu oluşturduğunuzda seans linkiniz size mail yoluyla veya whatsapp aracılığı ile iletilir.

ÇİFT VE AİLE TERAPİSİ

Aile danışmanlığı; evli çiftlerin ya da aile içindeki bireylerin ev yaşantısını sağlıklı bir zeminle temellendirmek ve duygusal sorunları iletişim kurarak çözmeye destek olacak bir danışmanlık hizmetidir. Aile danışmanlığı hizmeti alan aile bireyleri evlilik sırasında, boşanma sırası ve sonrasında, çocukların gelişim dönemlerinde yaşadığı sorunlarla ya da kişisel kaygılarla en sağlıklı şekilde başa çıkmayı öğrenmektedir.Aile danışmanlığı sayesinde aile bireyleri sorun yaşadığı konularda duygularını ifade edip çözüm bulmaya yönelik sağlıklı bir dil öğrenmektedir.  

Aile danışmanlığı verilen alanlar:

  • Kadın ve erkek arasındaki iletişim sorunları, yaşanan kısırdöngü tartışmalarda,
  • Anne – baba ve çocuk ilişkilerinde meydana gelen problemler, gelişim dönemi sancılarında,
  • Aile bireyleri arasında çözülmeyen çatışmalarda,
  • Boşanma öncesi, boşanma dönemi ve sonrası dönemde aile bireylerinin durumla sağlıklı şekilde başa çıkabilmesi ihtiyaçlarında,
  • Aldatma ve güvensizlik problemlerinde aile danışmanlığı hizmeti alınmaktadır.

Aile danışmanlığı bireysel terapilerden farklıdır. Bireysel terapilerde kişiler tek şekilde ele alınır. Ancak aile terapisinde tüm aile üyeleri bir bütün olarak ele alınmaktadır. Bu sayede aile bireylerinin farklı kişilikleri, talepleri ve istekleri ortak noktada en uygun şekilde buluşturulur. Farklı karakterler ve beklentilerin kontrolsüz şekilde çözüme ulaştırılması oldukça zordur. 


ÇOCUK VE ERGEN TERAPİSİ

Oyun terapisine gelmeden önce çocuğunuza seninle oyun abla/abisine gideceğiz. Gittiğimizde onunla oyunlar oynayıp vakit geçireceksin sen oyun odasında oyun abla/abisiyle oyun oynarken ben seni bekliyor olacağım. Oyunun bitince beraber döneceğiz gibi yaklaşımda bulunabilirsiniz. 

Kimi zaman ergenler yaşadığı süreç için psikolojik destek alıp almaması gerektiğini bilemez veya akranlarının psikoloğa gitmek ile ilgili düşüncelerinden çekinirler. Bu yüzden de psikolojik destek almak istemezler. Fakat terapi süreci danışanın ve terapistin karşılıklı olarak sorumluluklarının olduğu bir süreçtir. Bu sürecin sağlıklı ve başarılı şekilde devam etmesi için danışanın iş birliğine açık olması ve uzman desteğini istemesi gerekmektedir. Bireyler zorla geldiklerinde yani bu sürecin iyileştiriciliğine inanmadıklarında ise süreçten fayda sağlayamaz ve sadece gelmiş olmak için terapiye gelirler. Bu yüzden eğer çocuğunuzun psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız psikolojik destek almayı bir zorunluluk olarak değil de “seçenek” olarak çocuğunuza sunabilir, terapistlerin onun yaşadığı süreci anlayacağını ve onun için burada olduklarını belirtebilirsiniz.

Sizde Aklınıza Takılanları Sorun
whatsapp